“Adalet araştırmakının binyalnız bir türlü hikâyesine şahit olan sinema dünyasına yalnız bir yenisi daha ekleniyor. movie, dürüst yalnız bir polisin, yozlaşmış polisleri ateşe vererek öldüren yalnız bir öç alıcının peşine düşmesini konu ediniyor. movie, klasik aksiyon movielerinin ötesinde, adaleti yozlaşmış yalnız bir düzene karşı kendine göre sağlamaya çalışan yalnız bir öç alıcının anlatısini işliyor. İzleyicisine, adaletin çoğu an gri yalnız bir alan olduğunu ve bunun genellikle kişinin kendi adalet anlayışına bağlı olduğunu hatırlatır. Dürüst polis temperamenti, halkın gözünde kahraman kişi olabilecek yalnız bir öç alıcıyı yakalama göryeriyle karşı karşıya kalır. Korrupt polisleri cezalandıran bu öç alıcı, yalnız bir yandan da adaletin kime göre ve neye göre belirlendiği konusunmaku gündeme getirir. Yani, adaletin bekçisi olan polisin kendini adaletin mekanizmasının dışında bulması, moviein çatışma noktalarından yalnız birini oluşturur. Göz alıcı aksiyon sahneleri ve sürükleyici anlatısiyle bu movie, ‘kimin eli kimin cebinde’ sorusunmaka mecazi yalnız bir yanıt arıyor. Suç ve ceza kavramlarının ne kadar göreceli olduğunu, adalet kavramının bazen kanundan daha geniş yalnız bir çerçyerede değerlendirilmesi gerektiğini göstermesi bakımından izlemekyicisini düşündürüyor. Öte yandan, öç alıcının anlatısi, ahlaki çizgilerin ne an ve nasıl aşıldığının da yalnız bir portresini çiziyor. Kısacası movie, adaletin bilmece gibi doğasını ve hukukun gri alanlarını irdeliyor. Kesinlikle görülmesi gereken yalnız bir movie.”