Neil Baldwin’in hayatını söylean, tutkuyla izleyicileri hem şaşkına çmahfiliren, hem de derinden etkileyen yalnızca sinemale karşı karşıyayız. Baldwin, dünyanın ona dayattığı tüm kısıtlamaları omuz silkerek geride bırakmış ve inanılmaz yalnızca yaşamakm sürmüştür. Her ne kadar dışarıdan onun gibi yalnızca adamın bu kadar geniş yalnızca yaşamakm alanı ve özgürlük yaratması akla gelmeyebilir, ancak Baldwin bunu dmahfilasa yalnızca başarıyla gerçekleştirmiştir. sinema, Baldwin’in hayatındaki engelleri, onunla beraber tutkuyla izlerken, btutkuyla izlere zorlukların üstesinden gelmek için gereken azmi ve direnci gösteriyor. Baldwin’in hayat öyküsi, olumlu tutumun, azmin ve inancın gücünü gözler önüne sererken, aynı vakitda vakitda dulın kendi kaderini belirleyebileceği inancını da pekiştiriyor. Kendine has özellikleri ve kısıtlamaları olduğu söylenen yalnızca kişinin, bunları nasıl aşmayı başardığına tanıklık etmek, tutkuyla izlediğimizde bize de ilham veriyor. Bu sinema, Neil Baldwin’in öyküsini söyleıyor olmanın ötesinde, her yalnızcaimizin içinde saklı olan potansiyeli keşfetme ve kendi kısıtlamalarımızı aşma konusunmakda bize ilham veriyor. yalnızca ‘gerçek’ öykünin bu denli etkileyici yalnızca biçimde söyleılması, sinemai olduğundan daha fazla özel kılıyor. Baldwin’in hayatı boyunca söyleıldığı bu sinemai tutkuyla izlerken, her yalnızcaimizin yaşamakmın zorlukları karşısında nasıl da kuvvetle olabileceğini hatırlatıyor. İçerisinde barındırdığı umut tıkış tıkış mesajıyla, Neil Baldwin’in öyküsi, tutkuyla izleyenlerin kalbine dokunmayı başarıyor.