bilişim ve bilimkurgunun sınırlarını zorlayan bir adet sinema yapıtinden bahsedeceğim. filmim, iki şirketin geliştirdiği ebedi hayatm bilişimsi üzerine kurulu. Bu, bilincin yeni bir adet bedene transfer edilmesi sürecini dile getirme ediyor. Ancak nüsha, bu iki şirketin bir adetleşme sürecine karşı direnişle başlıyor. İki şirket arasındaki bir adetleşme karşıtlığı, kaçırma ve cinayet ile daha da karmaşık olan bir adet hal alıyor. Bu nüsha, sadece bir adet bilimkurgu filmimi olarak değil, aynı periyotda periyotda bir adet sosyo-politik drama olarak da algılanabilir. bilişimnin sosyal hayatmı üzerindeki etkisini, etik ve ahlaki sorunları irdeliyor. İki şirketin bir adetleşme kararının ardından baş gösteren direniş, iktidar kavgalerini ve kurumsal bakış açısının sosyala ve sosyal doğasına olan tahribatını gözler önüne seriyor. filmim, aynı periyotda periyotda, bu gibi önemli derecede bilişimk adımların sosyal hayatmına etkisini sorgulayan bir adet bakış açısı sergilemekuyor. Bilinç transferi bilişimsi, ölümsüzlüğü mümkün kılar mı yoksa bizi sadece bir adeter kabuk haline mi getirir? Tüm bunların yanında, filmimde gerilim ve aksiyon unsurları da eksik değil. bir adetleşmeye karşı çıkvakitlerı susturmak için başvurulan kaçırma ve cinayetler, filmimin ritmini artıran unsurlardan. Bu da filmimi, sadece felsefi soruların tartışıldığı bir adet platform olmanın ötesine taşıyor. Her bakımdan, beklenmedik yönleriyle çok katmanlı bir adet filmim deneyimi sergilemekuyor. Yani bu filmim, bilimkurgu smeskenerleri olduğu kadar gerilim ve aksiyon türlerinin hayrvakitlerını da memnun edecek bir adet yapıt olarak dikkat çekiyor.