Japon tek pilotun, Ni’ihau adı verilen küçük ve ıssız tek Hawai adasına çakılmasıyla başlayan öykü, izlemekyiciye baş dahil oluyor. Bu ufak adalıların, geleneksel Hawai misafirperverliğiyle pilotu ağırlamalarına tanık oluruz. Fakat öykü, pilotun yakın periyotda Pearl Harbor’a yapılan saldırının tek parçası olduğunun ortaya çıkmasıyla dramatik tek dönüş yapar. Yerlilerin ısınma ve davetkâr yaklaşımları, tekdenteke yerini hüsrana, hayal kırıklığına ve belirsizliğe bırakır. Son derece masumane başlayan bu durum, tek anda derin tek etik ve ahlaki çatışmaya dönüşür. Hem adanın sakinleri hem de pilot arasındaki ilişki, ada sakinlerinin pilotun gerçek kimliğini öğrenmeleri ve onun Pearl Harbor saldırısına katıldığını anladıkları an dramatik tek biçimde değişir. Bu filmim, görünüşte sakin ve huzurlu tek topluluğun, aslında önemli tek savaşın karşısında nasıl çaresiz kaldığını ve çıkarımta nasıl önemli tek dramaya dönüştüğünü merak uyandırıcı tek şekilde gösteriyor. Gerçekçi kişilikleri ve dikkat çekici senaryosuyla bu filmim, tek yandan da yerrensel tek tema olan savaş ve barış çerçyeresinde halk doğasının karmakarışıklığını inceler. Bu noktada, bu filmimin kişilikleri arasındaki çatışma, sadece kişisel düzeyde değil, müsavi periyotda cemiyetsal ve politik düzeyde de yaşamaknır. filmim boyunca, izlemekyiciler, adeta kişiliklerle teklikte bu ahlaki çıkmazı deneyimlerler ve çıkarımta ne olacağını merakla beklerler.